- 1 Arıtma tesisinin tasarımını etkileyen 5 dış etken nelerdir?
- 1.1 Bir arıtma tesisinin tasarımını etkileyen etkenler çok fazla olsa da başlıcalarını inceleyelim:
- 1.2 1 – SİSTEMİN KURULUMU İÇİN BULUNAN FİZİKSEL ALAN
- 1.3 2 – TESİS KAPALI BİR ALANA MI YOKSA AÇIK BİR ALANA MI KURULMALIDIR?
- 1.4 3 – ZOR İKLİM KOŞULLARINDA TESİS KURULUMU
- 1.5 4 – KURULUM ALANLARININ TEHLİKESİ
- 1.6 5 – ÇALIŞMA DÖNGÜLERİ
Hava arıtma sistemlerinin hepsi aynı görünebilir, fakat aslında genellikle aynı değillerdir. Belki aynı teknolojiyi kullanır veya aynı çalışma prosedürüne sahiptirler, ama çevre koşulları onları özgün veya özel yapacak teknik önlemler gerektirir. Bu dış etkenler tasarım üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Sonuç olarak alanın ve üretim döngüsünün özel teknik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmış özel yapım bir ürün gerekmektedir.
Arıtma tesisinin tasarımını etkileyen 5 dış etken nelerdir?
Bir arıtma tesisinin tasarımını etkileyen etkenler çok fazla olsa da başlıcalarını inceleyelim:
1 – SİSTEMİN KURULUMU İÇİN BULUNAN FİZİKSEL ALAN
İlk koşul, siparişin öznesi olan sistemlerin kurulması gereken yerdeki bulunan alana bağlıdır: bulunan alan tesisin tasarımını büyük ölçüde etkiler.
Örneğin bazı tesisler bulunan sınırlı yatay alan nedeniyle dikey olarak geliştirilebilir. Bu durumda, bakım ve muayene için, uygun yükseğe erişim yapıları eklemek gerekir.
Diğer taraftan, kapalı alana veya sınırlı yüksekliğe sahip yerlere kurulacak başka sistemler genel yüksekliği sınırlandırılacak şekilde üretilebilir. Bu durumda tesisin alçak alanlarında muayene ve bakıma müsaade edecek erişim yolları bulunmalıdır.
Başka durumlarda, tesisin zemine konumlandırılması uygulanabilir olmadığından, genel ağırlığı azaltan çözümler üzerinde çalışmak ve yükseğe konumlandırma için uygun hale getirmek gerekir (örneğin bir binanın çatısına). Bu yüzden sistem yükünü destekleyebilecek bir destek yapısı kurulması da kuvvetle muhtemeldir.
2 – TESİS KAPALI BİR ALANA MI YOKSA AÇIK BİR ALANA MI KURULMALIDIR?
Sistemler hem kapalı hem de açık alana kurulabilir. Her iki durumda da sistemin kurulduğu ortamın etkisi dikkatle değerlendirilmeli ve aşağıdaki faktörler özellikle dikkate alınmalıdır:
- Sistemin çalışmasıyla oluşan gürültü
- Sistemin çalışmasına bağlı termal yükler
- Potansiyel olarak tehlikeli madde ve bileşenlerin varlığı (solventler, termal sıvılar, yakıtlar)
- Üçüncü şahıs mülklerinin sınırlarına yakınlık
- Üretimde bulunan diğer makinelere yakınlık
3 – ZOR İKLİM KOŞULLARINDA TESİS KURULUMU
Sıklıkla arıtma tesisleri açık alanlara kurulur. Bu durumda, gezegenimizin her yerinde aynı etkiye sahip olmayan atmosferik faktörlere dayanmaları gerekir.
Kurulum alanındaki sıcaklık
Sıcaklığın sıfırın altında 50°C’ye ulaşabildiği, çok soğuk alanlara kurulacak sistemler vardır! Bu yerlerde tesisler özel malzemelerle yapılmalı, enstrümanlar şiddetli hava durumlarında çalışabilmeli ve sistemin donmasını önlemek için aşağıdaki gibi bazı önlemeler alınmalıdır:
- Yalıtım panelleri
- En tehlike altındaki parçaları ısıtabilecek elektriksel izleme
- Cebri ısıtma sistemleri
Diğer taraftan bazı sistemler +55 °C’ye ulaşabilen çok sıcak yerlere kurulabilir. Bu yerlerde sistemin en hassas parçalarının iklimlendirmeyle soğutulmasına dikkat edilmelidir. Aletlerin ve otomasyonun doğru çalışması için bu zorunludur.
Kurulum alanındaki nem
Yüksek nem düzeyinin bulunması da özel önem arz eder. Sürekli yağmur yağan bir bölgede (tropik alanlar, muson bölgeleri) veya sel riskinin olduğu yerlerde, tesisler zeminden yükseltilerek inşa edilir veya biriken yoğuşmanın ayrılması ve deşarjı için imkanlar bulunmalıdır.
Kurulum sahasının rakımı
Arıtma tesisleri bir gaz (ya da gaz karışımı) olan havayı arıtarak çalışır. Bu nedenle kurulum rakımı tesisin boyutlandırılmasını etkiler. Deniz seviyesinin 2000 m üzerinde, hava hacmi (havanın kapladığı alan) deniz seviyesine göre %20 daha fazladır. Bu durumda bütün tesis ekipmanı bu koşullara uygun olmaldır.
4 – KURULUM ALANLARININ TEHLİKESİ
Boyutunun dışında, sistemin kurulum alanı, belirli bir tehlike derecesiyle sınıflandırılabilir. Böyle bir durum örneğin alev alabilir, patlayıcı gaz ve tozların varlığında gerçekleşir.
Bunun çok sayıda örneği vardır:
- Rafineriler
- Kimya endüstrileri
- Kömür madenleri
- Sıvılaştırılmış gaz depoları
- Patlayıcı üretim ve depolaması
Bütün bu durumlarda, yüksek miktarda yanıcı veya patlayıcı bileşikler bulunabilir. Dolayısıyla tesis, örneğin patlayıcı algılama sensörleri, güvenlik bariyerleri, patlamaya dayanıklı bileşenler ve alev önleyiciler gibi gereken güvenlik cihazlarını sağlamalıdır.
Bütün bu bileşenler sistemin bu tehlikeli çevrelerde, alandaki tehlike derecesini artırmadan çalışmasını sağlar.
5 – ÇALIŞMA DÖNGÜLERİ
Bazı tesisler nihai üretim maliyetlerini azaltabilmek için 365 gün, günde 24 saat temelinde sürekli çalışmak üzere tasarlanmıştır. Bu durumda, sürekli çalışmayı sürdürürken bakımın yapılmasına izin veren veya herhangi bir arızanın varlığını destekleyen yedek ekipmanın sağlanması esastır.
Başka bazı tesislerin sürekli olmayacak şekilde kullanılması gerekir. Günde birkaç saat veya haftanın ya da ayın birkaç gününde çalışırlar. Bu sistemlerin tasarım ve planlaması sürekli açma kapama döngülerini destekleyebilecek şekilde yapılmalı ve istendiğinde, uzun çalışmama sürelerine, hazır ve etkin kalarak dayanabilmelidir.